İkinci Mahmud Döneminde (1808-1839) tutulan Şer’iye Sicillerinde yer alan bilgilere göre, çakı ve bıçaklar, Subaşı Hanı’nın kuzey girişindeki kapının karşısında bulunan Kılıççılar Çarşısı’nda yapılırdı. Kılıççılar Çarşısı’nda yapılan kılıçların, silahların zamanla değişmesiyle kullanım dışı kalmasıyla kılıç ustaları çakı ve bıçak yapımına yöneldiler. Sivas’ın kara kemik saplı bıçakları ünlüdür. Bıçak sapları için öküz, keçi ve koç boynuzu kullanılır. Boynuz, kolay bulunması ve ucuz olmasının yanı sıra sağlam ve işlenebilir oluşuyla Sivas bıçakçılığının karakteristik malzemesi olmuştur.
Genellikle kılıç tipi bıçaklar, bağ bıçakları, ekmek bıçakları ve bir-iki ağızlı ya da ustura tipi bıçaklar yapılır. Çeşitli aşamalardan sonra hazır hale getirilen “namlu” kesici metal çelik kısım, hayvan boynuzundan yapılan sapa takılır.
Sivas Bıçaklarının kalitesi Türkiye’de ilk üç içerisinde bulunmaktadır. Ancak yapılan bıçaklar genelde günlük kullanım üzerine planlanmaktadır. Bıçak kalitemizi turistik açıdan yeniden gözden geçirerek Sivas’ta büyük bir önemi olan gümüş işlemeciliği ile birleştirerek av bıçağı veya hançer şeklinde gümüş işlemeli bıçaklar üretip pazarlanması üzerinde de çalışmalar yapılarak turizme kazandırılabilir. Yöremize daha fazla bir ekonomik katkı sağlayabilir.