Önsöz

Sayın İzmirli ve Sivaslı Hemşerilerimiz;

Konuşmama vakfımız ile ilgili çalışmalar yaparken gözüme çarpan ve sizlerle de paylaşmak istediğim Vakıf duası ve bedduasıyla başlamak istiyorum.

VAKIF DUASI

”Her kim ki; vakfın bekasına özen ve gelirlerinin arttırılmasına itina gösterirse; bağışlayıcı olan Allah-ü Teala’nın huzurunda, ameli güzel ve makbul olup mükafatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya üzüntülerinden korunsun ve muhafaza edilsin.”

VAKIF BEDDUASI

”Her kim ki; Allahtan korkmayıp, vakfa zarar vermeye niyet eder veya değiştirirse; dünyada zalimler grubundan sayılsın. Ahrette elleri boş, Allah’ın rahmetinden mahrum ve sonsuz azaplarla azap olsun.”

Tabii ki biz vakfın duasını almak istiyoruz. Değerli dostlarım, izniniz olursa çok vaktiniz almadan, (belki bazılarımızın çok) hoşuna gitmeyecek ama ben kendi adıma ve başkanlığını yaptığım vakıf adına borç listemizi açıklamak istiyorum.

Arkadaşlar borç listemiz çok kabarık.. Affınıza sığınarak dikkatle kesilmenizi istiyorum.

Ağaçlara, çiçeklere, bitkilere, sokak hayvanlarına kısacası doğaya borcumuz var.

Oğlumuza, kızımıza , eşimize,eşitimize borcumuz var.

Sırtına giyecek bulamayan, okula gidemeyen, imkansızlıklarla boğuşan o masum çocuklara borcumuz var.

Annemize, babamıza borcumuz var.

Kardeşlerimize, büyüklerimize, akrabalarımıza borcumuz var.

Şehitlere, gazilere, bayrağımıza borcumuz var.

Atalarımıza borcumuz var.

Bu vatana, Anadolu’ya borcumuz var.

Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuz var.

Yaradana daha da büyük borcumuz var,

Kimine sevgi, kimine ilgi, kimine vefa, kimine minnet, kimine maddi, kimine manevi, kimine şükür, kimine teşekkür borcumuz var.

Ve ben bu dünyadan borçlu gitmek istemiyorum. Kıymetli misafirlerimiz, naçizane tavsiyem de odur ki hayattaki prensibiniz şu olsun; çalışalım, kazanalım ve paylaşalım.

Vakfın başkanı olarak şunu söylemeliyim ki tek bir sloganımız olmalı, “bu dünyada dikili bir ağacınız olsun.”

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.